BUDA (GAUTAMA BUDDHA)
Gautama Buddha asıl ismi Siddhartha Gautama olan MÖ.
563-483 yılları arasında yaşamış öğretmen ve ruhani liderdir.Türkçe Buda olarak
bilinir. Buddha bir isim değil anlamı aydınlanmış,fikirsel olarak uyanmış olan
bir sıfattır. Babası Suddhodana Sakya kabilesinin kralıdır.Annesi Maya Koliyan
prensesidir.Gautama aile isimleriydi.Siddharta ise amacına ulaşan anlamına
gelir.
Buda Budizm’in kurucusu yani Budist öğretilerin geliştiricisidir. Hayatı,söylemleri ve kuralları öldükten sonra Budistler tarafından
özetlendiği düşünülmektedir.Takipçilerinin ezberlediği bilgiler ölümünden 400
sene sonra yazıya geçirilmiştir.(Yani kesin bilgiler üzerinden hareket
edilemiyor.)
Budizm
Bugün dünya üzerinde 500 milyonu aşkın inananı bulunan
kimilerince din olarak kimilerince felsefe olarak kabul edilen
görüştür.Hindistan,Çin,Japonya,Moğolistan,Kore,Nepal,Tibet,Tayland gibi
ülkelerde varlığını sürdürmektedir.Budist öğretiler meditasyon gibi içe bakış
,reenkarnasyon gibi yaşam döngüsü ve neden sonuç zinciri olan karma gibi
temellere dayanır.
Dört yüce gerçekleri vardır bunlar Buda aydınlandıktan
sonraki ilk vaazda dile getirmiştir.
Dukkha: Acı hayatın bir parçasıdır.
Samudaya: Acıların kaynağı isteklerdir.
Nirodha: İsteklerden vazgeçilirse acılar son bulur.
Magga: Acıların sona ermesi için gerekenler;doğru
kavrama,doğru düşünce,doğru söz,doğru davranış,doğru kazanç,doğru çaba,uyanıklık
ve konsantrasyon.
DETAY
Mahajanapada çağında (Büyük Ülkeler) Magadha Krallığında
(milattan önce Hindistan’da varlığını göstermiş on altı Mahajanapada’dan biri)
Kral Bimbisara saltanatında bir manastır kurduğu ve Bimbisara’nın halefi
(ardından gelen,takip eden) Mahavira saltanatı sırasında öldüğü konusunda
akademisyenlerin çoğu hemfikir.
Buda’nın hayatı Brahmin (Orta ve eski çağda tarımla
uğraşan savaşçı bir topluluğun tabi olduğu Hinduizm’in (Nepal ve Hindistan’da
etkili olan bir inaç ve yaşam biçimi) bir sınıfı),Ajika (mutlak determinizm (belirli
kuralların var olduğunu ve bu kurallara göre yaşadığımızı öne sürer)
öğretisiyle hareket eden eski çağda var olmuş okul),Jainizm (eski Hint dini,üç
prensibe dayanır:şiddet yok,sahiplenme yok,mutlakiyet yok.) gibi inançların
rağbet gördüğü bir zamana rast gelmiştir.
Hindistan’ın kuzeydoğusunda Nepal sınırı yakınında
bulunan Lumbini’de doğmuş.Kapilavastu şehrinde hüküm süren Sakya hanedanına
mensuptur.Babası Suddhodana Sakya kabilesinin kralıdır.Annesi Maya Koliyan
prensesidir. Gautama aile isimleriydi. Siddharta ise “amacına ulaşan” anlamına
gelir.
Efsaneye göre annesi kendisine hamile kalmadan evvel
rüyasında sağ tarafında altı beyaz dişi bulunan beyaz bir fil görüyor ve on ay
sonra Buda dünyaya geliyor.Sakya geleneklerine göre Prenses Maya doğum yapmak
üzere babasının krallığına gitmeliydi.Buda yolda bir sal ağacının altında bir
bahçede Lumbini’de doğuyor.
Buda’nın doğduğu gün
ki bu dolunay günü olduğuna inanılıyor Budistler için Vesaka yani Buda
Günü olarak Hindistan,Sri
Lanka,Nepal,Tibet,Bangladeş,Endonezya,Flipinler,Singapure,Vietnam,Tayland,
Myanmar ve Malezya’da tatil olarak kabul edilir ve
kutlanır.Ciddi bazı kaynaklar Buda’nın annesi Prenses Maya’nın doğumdan bir
hafta on gün kadar sonra öldüğünü belirtir.Doğum kutlamaları sırasında kahin
Asita Buda’nın Chakravartin
(sözü evrensel değer taşıyacak büyük bir kral) veya Sadu ( kutsal adam,dini
sofu, Sadular meditasyon ve tefekkür ile kurtuluşa adıyorlar kendilerini ) olacağı
kehanetinde bulunmuştur.Doğumunun beşinci gününde isim töreni düzenleyen babası
Brahmin (dini eğitim veren okul) okulunun
sekiz öğretmenini oğlunun geleceğini okumaları için çağırdı hepsi çocuğun büyük bir kral veya kutsal bir adam
olacağında hemfikir oldular.
Buda teyzesi Maha Pajapati tarafından yetiştirildi.Babası
her ne kadar öğretmenlerden oğlunun büyük bir kral olacağı öngörüsü alsa da oğlunun
büyük bir kral olması için insanların çektiği çile ile eziyetten bi'haber
kalmasını ve din eğitimi almamasını istemiş.Bunun için de Buda’nın saray
dışında fazla zaman geçirmesine engel olmuş.Buda 16 yaşına geldiğinde
kendisiyle yaşıt olan kuzeni Yasodhara ile evlendirilmiş ve Rahula isminde bir
oğlu olmuş.Buda 29 yılını Kapilavastu’da bir prens olarak geçirmiş.Babası
tarafından bütün ihtiyaçları giderilmesine ve istekleri
gerçekleştirilmesine rağmen Buda Budist kutsal kitabında maddi
zenginliğin hayatın amacı olamayacağını söylemiştir.
Buda 29 yaşına geldiğinde
acıyı,yaşlılığı ve insanların çektiği
çileyi kendisinden saklamaya çalışan babasının gayretlerine rağmen hayatın
anlamını bulmak için eşini ve çocuğunu arkasında bırakarak saraydan ayrıldı.
İlk olarak Rajagaha adlı şehre gitti ve sofuluk hayatına
sokakta dilenerek başladı.Kral Bimbisara onun arayışından haberdar olunca ona
taht (makam) teklifinde bulunmuş Buda teklifi reddetmiş fakat amacına
ulaştıktan sonra (aydınlandıktan) ilk kendisini ziyaret edeceğine söz
vermiş.Ardından Rajagaha’dan ayrılmış ve deneyimli din öğretmenleriyle birlikte
farklı meditasyon metodları üzerine çalışmış.Fakat tatmin olmamış ve yogaya
başlamış.Bundan da beklediğine erişemeyince burdan da taşındı.
Buda ve Kaudinya (Buda’nın takipçisi) liderliğindeki beş
kişilik bir grup aradıkları sadelik anlayışı için yola çıktılar.Dünyevi
varlıkların ki buna gıda da dahil yoksunluğu ile aydınlamaya çalıştılar.Günlük
yemek olarak ölmemeleri için yetecek kadar yaprak veya ekmek yiyip nehirde
yıkanıyorlardı.Buda nehirde yıkandığın bir gün boğulmak üzere iken Sujata
adında bir köy kızı tarafından kurtarıldı.
Buda Bodh Gaya,Hindistan’da pipal ağacı olarak bilinen
bir ağacın altına oturmuş ve gerçeği bulana kadar kalkmamaya yemin etmiş.Kaudinya
ve diğer dört arkadaşı arayışı bıraktığını ve disiplinsiz davrandığını
düşünerek ondan ayrılmış.
Buda 49 gün süren meditasyondan sonra 35 yaşında aydınlandığını
söyledi ve artık Buddha olarak yaşamaya başladı. Aydınlandıktan sonra Taphussa
ve Bhalika adında Afganistanlı iki tüccar kardeşle tanıştı ve onlar onun ilk
müritleri oldu.
Daha sonra Hindistan’ın kuzeyindeki Varanasi şehri yakınlarındaki Deer Park şehrine gidip birlikte arayışa çıktığı beş
arkadaşına Budist olmaları için vaazda bulundu. Ve birlikte ilk Budist yapılanmayı (sangha) kurdular.İlk
iki ayda bu beş kişi ve bunların arkadaşları ile birlikte mürit sayısı 60’ı
buldu.Kassapa isimli üç kardeş ve onların öğrencileriyle sayı 1000’e ulaştı.
Buda hayatının kalan 45 yılında Ganj ovası (şuan ki
Uttar,Bihar ve Nepal’in güneyi) boyunca dolaşıp her kesimden insana aydınlanma
çağrısında bulundu.Yağışın çok fazla olduğu 4 ay dışında yıl boyu yolculuk
etti.Ardından Kral Bimbisara’ya verdiği söz için Magadha’nın başkenti Rajagaha’ya
gitti.Ve üç mevsim orda kaldı.Oğlunun döndüğünü duyan babası on kere onu
Kapilavastu’ya çağırmak için delege gönderdi.Delegelerin dokuz tanesi mesajı iletmekte
başarısız olup sanghaya katılıp mürit oldu.Fakat onuncusu mesajı iletmeyi
başarmıştı.
Onuncu delege Buda’nın çocukluk arkadaşı ve müridi Kaludayi idi.Buda
dönmeyi kabul etti ve iki ay yürüyerek babasının krallığına döndü. Kapilavastu’ya
vardığında babası sarayda ziyafet hazırlamıştı.Fakat sangha şehirde
dileniyordu.Bunu duyan Suddhodana Buda’ya yaklaşıp:
“Biz savaşçı bir ırkız ve avaşçılar dilenmez.” Dedi.
Buda cevap olarak:
“Bu sizin değil Buddhaların geleneği ve binlerce Buddha
sadaka ile yaşıyor.”
Dedi.
Budist metinlerinde Kral Suddhodana’nın sanghayı yemek
için saraya çağırdığını ve bu davet sırasında kabilenin büyük çoğunluğunun
topluluğa geçtiğini yazar.
Ananda,Anuruddha (Buda’nın kuzenleri),Sariputta,Maudgalyayana
ve Mahakasyapa Buda’ya en yakın beş kişiydi.Upali,Subhoti,Rahula,Mahakaccana ve
Punna’nında katılmasıyla kendisine en yakın on mürit grubu tamamlanmış oldu. 50’li
yaşlarında Mahavana şehrinde kalıyorken babasının öldüğü haberi üzerine
Kapilavastu’ya döndü.
Budist metinlerine göre Buda kadınların varlığından
rahatsız oluyordu onun üvey annesi Maha Pajapati kendisine nasıl sanghaya katılabileceğini sormuş ve kendisi de
reddetmiş. Maha Pajapati aydınlanma yolunda kararlı olduğu için etrafındaki
kadınların içinde olduğu bir sangha kurmuş.
Beş yıl sonra Buda kadınları da
sanghaya alıp kadın ve erkeklerin aydınlanmak için eşit kapasiteye sahip
olduğunu söylemiş ama kadınlar için ek kurallar koymuş.Buda 80 yaşında öldü ve
vücudu yakıldı.
BUDA’NIN SÖZLERİ
“Ne düşünürsek o oluruz.”
“Geliştirilmiş ve eyleme dönüştürülmüş bir fikir sadece
var olan bir fikirden daha değerlidir.”
“Okuduğunuz kutsal sözler,söylemleriniz ile hareket edip
onları geliştirmeyecekseniz onlar ne işe yarar?”
“Bu üç gerçeği öğretin:Cömertlik,nazik olma ve
şefkat.Bunlar insanlığı yenileyen şeylerdir.”
“Kelimelerin yok etmek ve iyileştirmek gücü vardır.Söz
doğru ve nazik olunca dünyayı değiştirebilir.”
“Benden önce bir sürü aydınlanmış insan (buddha) vardı ve
benden sonra da olmaya devam edecekler.”
“Bütün insanlar aydınlanabilir ve aydın olabilir.”
“Biz bitkilerle,ağaçlarla,yağmurla ve diğer insanlarla
aynıyız.Biz etrafımızdakilerden oluşuruz ve her şey ile aynıyız.”
“Etrafımızdaki şeylere zarar verirsek kendimize vermiş
oluruz birine hile yaparsak kendimize yapmış oluruz.”
“Güvende olduğumuzu düşündüğümüz sürece beklenmedik
şeyler olur.”
“Hiç kimse ölümden ve mutsuzluktan kaçamaz.Eğer sadece
mutluluk ararsak hayal kırıklığına uğrarız.”
“Hayattaki tüm varlıklar değerlidir ve onların da bizim
gibi yaşamaya hakkı vardır.”
“Geçmişte yaşamayın,geleceği kurgulamayın,sadece şuana
konsantre olun.”
“Gökyüzünde doğu veya batı yoktur insanlar bunu uydurur
ve bunun doğru olduğuna inanırlar.”
“Açgözlülük büyük bir hastalıktır.”
“Sizin olanla başkasını kıskandırmaya çalışmayın bu huzur
vermez.”
“Kendi kurtuluşun için çalışmak başkalarına bağlı
değildir.”
“Mutluluğun yolu yoktur,mutluluk bir yoldur.”
“Hayat sadece şuan yaşanabilir,şuanı kaybedersek hayatı
kaybederiz.”
“Tüm acı ve ıstırabın sebebi cehalettir.”
“Bir köpek iyi havladı diye iyi bir köpek olduğu
düşünülemez,bir adam iyi konuştu diye iyi bir adam olduğu düşünülemez.”
“Samimiyetsiz ve kötü arkadaş vahşi bir hayvandan daha
kötüdür çünkü;vahşi hayvan bedeninizi yaralar fakat kötü arkadaş zihninizi.”
“Nefret hiçbir zaman nefretle sona ermez ancak sevgi ile
son bulur bu sonsuz bir kuraldır.”
“Mümkün olduğunu düşünen yapabilir.”
“Öfke başkasına fırlatmak için kavranan bir kömür közü
gibidir eline alan yanar.”
“Ben asla yapılana bakmam yapılması gerekene bakarım.”
“Bir adamın kendi zihni kendisini kötü yollara iletir
düşmanı değil.”
“Kendinize karşı kazanmak binlerce savaş kazanmaktan daha
iyidir.”
“Bir mum ateş olmadan yanmaz bir adam manevi hayatı yoksa
yaşayamaz.”
“Hiç kimse bizi koruyamaz.Kendi yolumuzu ancak kendimiz
yürüyebiliriz.”
“Dil keskin bir bıçak gibidir.Kan akıtmadan öldürür.”
“Yol boyunca iki hata yapılabilir:Ya yolun tamamı
gidilmez ya da başlanmaz.”
“Şüphe alışkanlığı kadar korkunç bir şey
yoktur.Dostlukları parçalar.İyi ilişkilerde bir zehirdir.”
“Bir mum binlerce mumla birlikte yanarsa ömrü kısalmaz ama
saçtıkları ışık çok daha fazla olur.Mutluluk da paylaşıldıkça azalmaz.”
“Üç şey gizli kalamaz;Güneş,ay ve gerçek.”
“Sen öfkenle cezalandırmazsın fakat öfken seni
cezalandırır.”
Yorum Gönder